
İkinci Kez Mükerrirler
Teklif, bir suçtan hüküm giyip cezasını çektikten sonra yeniden suç işleyen ve haklarında ikinci kez mükerrir (tekrar suçlu) hükümleri uygulanan kişilere ilk defa koşullu salıverilme imkânı getiriyor. Mevcut uygulamada bu durumdaki hükümlüler, iyi halli olsalar dahi cezalarının tamamını cezaevinde çekmek zorundaydı ve şartlı tahliyeden yararlanamıyordu. Yeni düzenlemeyle iyi hal gösteren ikinci kez mükerrir hükümlüler, cezalarının belirli bir kısmını (süreli hapis cezalarında cezanın dörtte üçü gibi bir oranı) infaz kurumunda tamamladıktan sonra şartlı tahliye olabilecek. Örneğin bu kapsamdaki bir hükümlü, 20 yıl ceza aldıysa en az 15 yılını cezaevinde iyi halli geçirdikten sonra koşullu salıverilmeye hak kazanabilecek. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış ikinci kez mükerrirler için 39 yıl, müebbet hapis cezası almış olanlar için 33 yıl fiilen hapiste kalma süresi öngörülüyor. Bu değişiklik yaklaşık 20 bine yakın hükümlüyü ilgilendiriyor ve ceza adaletinde eşitlik ile topluma yeniden kazandırma amacı güdüyor.
31 Temmuz Yasası
COVID-19 pandemisi döneminde yürürlüğe giren ve 31 Temmuz 2023 tarihinde sona eren geçici infaz düzenlemesi (kamuoyunda “31 Temmuz Yasası” olarak anılmıştı) açık cezaevlerindeki hükümlülere belli şartlarla salgın izni vererek cezalarını dışarıda geçirme imkânı tanımıştı. Bu düzenlemeden, cezası 31 Temmuz 2023 itibarıyla kesinleşmiş ve cezaevinde bulunan mahkûmlar yararlandı. Ancak 31 Temmuz 2023’ten önce suç işlediği halde o tarihte hükmü kesinleşmediği için hapiste olmayan kişiler, yargı süreçlerinin uzaması nedeniyle bu imkândan faydalanamamıştı. Yeni infaz paketi, bu hak kaybını gidermek amacıyla bir düzenleme içeriyor. Buna göre, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işlemiş olup da cezası daha sonra kesinleşen hükümlülere de belirli koşullarda erken tahliye veya açık cezaevine erken geçiş hakkı tanınabilecek. Öngörülen bu değişiklik, pandemi dönemindeki izin uygulamasından yararlanamayan hükümlüler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmayı hedefliyor. Böylece benzer durumda olup sadece mahkeme sürecinin zamanlaması yüzünden farklı muamele gören mahkûmlar da infaz indiriminden faydalanabilecek.
Denetimli Serbestlik
Paket ile denetimli serbestlik uygulamasında da disiplin edici bir yenilik getiriliyor. Mevcut sistemde, hükümlüler cezalarının son 1 yıllık kısmını (koşullu salıverilme tarihine kadar olan süreyi) denetimli serbestlik altında dışarıda geçirebiliyor ve bu süre tüm mahkûmlar için sabit bir yıl olarak uygulanıyordu. Bu durum, özellikle ceza süresi kısa olanların çok az bir süre cezaevinde kalmasına ve toplumda “cezasızlık” algısının oluşmasına yol açtığı gerekçesiyle eleştiriliyordu. Yeni infaz düzenlemesine göre hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanabilmeleri için, öncelikle koşullu salıverilme tarihine kadar olan süre içinde cezalarının en az onda birini cezaevinde geçirmiş olmaları şart koşuluyor. Diğer bir ifadeyle, 6 ay hapis cezası alan biri dahi en az yaklaşık 18 gününü cezaevinde geçirecek, 1 aylık ceza alan bir kişi dahi en az 5 gün hapiste kalacak. Bu asgari infaz süresi şartı, cezanın caydırıcılığını artırmayı ve suçlunun cezaevine hiç girmeden cezasını çekmesi durumunu engellemeyi amaçlıyor. Ancak burada bir yıllık denetimli serbestlik süresinin toplam uzunluğunda bir değişiklik yapılmadığı vurgulanmalıdır; yalnızca bu haktan faydalanmak için gereken asgari fiili hapis süresi belirlenmiştir. Bu düzenleme ile her hükümlünün aldığı ceza ile orantılı belirli bir süreyi mutlaka cezaevinde geçirmesi sağlanarak toplumdaki adalet duygusunun güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
Özel İnfaz Usulleri
Özel infaz usulleri kapsamında (cezanın konutta, geceleyin veya hafta sonu infazı gibi alternatif infaz şekilleri) önemli genişletmeler yapılmaktadır. Özellikle kadın, çocuk ve yaşlı hükümlülerin lehine düzenlemeler dikkat çekiyor. Mevcut durumda 1 yıl olan konutta infaz süresi, yeni düzenlemeyle kadın, çocuk ve 65 yaş üstü hükümlüler için 3 yıla çıkarılıyor. Ayrıca yaş gruplarına göre farklı evde infaz imkânları öngörülüyor: 70 yaşını aşmış hükümlüler cezalarının 4 yılına kadarlık kısmını, 75 yaşını aşanlar 5 yılına kadarlık kısmını ve 80 yaşını aşanlar ise 6 yıla kadarlık kısmını evde tamamlayabilecek. Bunun yanı sıra ağır hastalık veya engellilik durumu bulunan hükümlüler için de (Adli Tıp Kurumu raporuyla belgelenmek kaydıyla) evde infaz yolu açılıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları bu kapsamın dışında tutulmakla birlikte, diğer mahkûmlar sağlık durumları nedeniyle cezasını cezaevi yerine konutta çekebilecek, böylece daha insani koşullarda tedavi olma imkânı bulacaklar. Özel infaz usullerine ilişkin bir diğer yenilik, hafta sonu infazı uygulamasının esnekleştirilmesidir; hükümlünün iş durumu ve cezaevi idaresinin takdirine göre hafta sonu yerine hafta içi günlerinde de aynı şekilde bu usul uygulanabilecek. Ayrıca, özel infaz usulüyle cezasını çeken hükümlülerin de cezasının son kısmında denetimli serbestlikten yararlanabilmesinin önü açılıyor. Bunun tersi durumda ise, özel infazın gereklerine uymayan hükümlülerin kalan cezalarını normal infaz rejimine göre cezaevinde tamamlayacağı belirtiliyor. Tüm bu değişiklikler, infaz sisteminde penolojik yaklaşımlara uygun olarak hükümlülerin topluma kazandırılması, aile bağlarının kopmaması ve insani ihtiyaçlarının gözetilmesi amacıyla yapılıyor.
Çocuk Hükümlüler
İnfaz paketi, suça sürüklenmiş çocuklar (18 yaşından küçük hükümlüler) ile ilgili infaz süreçlerinde de önemli düzenlemeler içeriyor. Yeni düzenlemeye göre çocuk hükümlülerin cezalarının infazına öncelikle çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında (yani yetişkinlerden ayrı, sadece çocuklara özel bir cezaevi ortamında) başlanması sağlanacak. Çocuk hükümlü, cezaevinde belli bir süre geçirdikten sonra davranışları ve uyumu gözlemlenecek; ıslah sürecinde iyi hâl gösteren, eğitim ve rehabilitasyon programlarına katılan çocuklar hakkında olumlu değerlendirme yapılırsa, bu hükümlülerin cezasının kalan kısmını bir çocuk eğitimevinde tamamlamasına karar verilebilecek. Çocuk eğitimevleri, mahkûm çocukların daha az kısıtlayıcı bir ortamda eğitim ve topluma hazırlık faaliyetlerine katıldığı kurumlardır. İyi hal değerlendirmesi 5275 sayılı Kanun’un 89’uncu maddesine göre idare ve gözlem kurulu tarafından yapılacak ve bu süreçte çocuğun disiplin durumu, eğitim programlarına katılımı, pişmanlık gösterip göstermediği gibi kriterler dikkate alınacak. Düzenleme ayrıca, kısa süreli hapis cezalarına mahkûm çocuklar için doğrudan çocuk eğitimevinde infaz imkânı getiriyor: Kastî suçlardan toplam 3 yıl veya daha az, taksirli (istemeden neden olunan) suçlardan toplam 5 yıl veya daha az hapis cezası alan çocuk hükümlüler, cezasını hiç kapalı kuruma girmeden doğrudan çocuk eğitimevinde çekebilecek. Öte yandan, eğitimevine ayrılan bir çocuğun orada kurallara uymaması, olumsuz tutum sergilemesi halinde tekrar kapalı kuruma gönderilmesi gibi tedbirler de düzenleniyor. Bu kapsamlı yeniliklerle amaçlanan, suça itilen çocukların cezalarını yetişkin cezaevlerinden ayrı, daha korumalı bir ortamda çekmeleri; eğitim ve rehabilitasyon programları sayesinde yeniden suç işlemelerinin önlenmesi ve topluma faydalı bireyler olarak kazandırılmalarıdır. Özellikle büyük şehirlerde son dönemde yaşanan ve çocukların karıştığı ağır suç olaylarına karşı, bu çocukların daha sıkı kontrol altında ama aynı zamanda eğitime dayalı bir sistemle ıslahı hedeflenmektedir.